İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN İÇSELLEŞTİRİLMESİ YAZI DİZİSİ

Neden işyeri güvenlik önlemlerini dikkate almalısınız?
İş güvenliği önlemleri, her işyerinin  tehlike derecesine göre uygulanması gereken güvenlik önlemlerini içerir. Bu önlemlerle ilgili belirli standartlar bulunmakla birlikte, bireysel işyeri koşulları ve personel yapıları, eksiklikleri,  güçlü  ve zayıf yönleri dikkate alınarak belirlenmelidir. İş güvenliği profesyonellerinin bu konuda çok titiz bir çalışma yürütmesi ve tüm güvenlik paydaşları ile işbirliği yapması çok önemlidir.  
İş güvenliği kurullarında çalışan temsilcisi olmasının nedeni, iş yeri güvenliği ile ilgili ön saflardaki çalışanların endişelerini, görüşlerini ve görüşlerini almaktır. Risk analizi ve değerlendirmesinde personel girdisi gereklidir. Tüm saha personeline danışmak mümkün olmayabilir. Bu nedenle düzenlemelerde çalışanların kendi temsilcilerini seçmesi ve bu temsilcinin işveren ile işçi/çalışan arasında köprü görevi görme görevini yerine getirmesi      gerekmektedir. 
 İş güvenliği önlemleri çalışanların sağlığı için oldukça önemlidir. Günümüzde farklı alanlarda birçok tehlikenin olduğu, meslek hastalıklarının çoğu işçinin/çalışanın yaşam kalitesini düşürdüğü ve iş kazalarının sağlıklarını      tehlikeye attığı günümüzde, güvenlik çalışmaları hem iş  güvenliğini  hem de işçi/çalışan sağlığını tanımlasa da önemli olan insan sağlığıdır. İnsan sağlığını korumanın yolu, işyerini güvenli tutmak ve insanları eğitmektir. 

İşyerinde güvenlik göz ardı edildiğinde ne olur?
İşyerinde güvenlik ve önlemler ciddiye alınmaz, işyerinde kaza olasılığı artar. Meslek hastalıklarına karşı korunma düzeyi düştüğünde, çalışanların çalışma hayatları boyunca çeşitli hastalıkları biriktirmelerine ve  çalışırken ya da emeklilik sonrasında olabilecek çeşitli hastalıklara maruz kalmalarına neden olabilir. Güvenliğin ciddiye alınmadığı bir ortamda meydana gelen iş kazaları da çeşitli ekipmanlara zarar verebilmektedir. Çalışanların hayatını tehlikeye atmadan da çeşitli kazalar meydana gelebilmektedir. Makinelerde bakım yapılmaması veya düzenli olarak yağlanmayan ekipmanların yetersiz kalması, çalışanları etkilemese bile değişen derecelerde fiziksel hasara neden olabilir. 

İşyerinde güvenlik göz ardı edildiğinde ne olur? 
İşçilerin/çalışanların işyerinde sağlığını tehlikeye atma ve malına zarar vermenin yanı sıra teftiş sürecinde iş yeri güvenliğine dikkat etmemekten de cezai kovuşturma yapılıyor. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, yetkililer denetim sırasında işyerine para cezası verebilir. Ayrıca olası iş kazalarının sonunda tutulan raporlarda işveren tarafında hata ve ihmalin görülmesi, birlikte daha fazla cezai tedbir alınmasına yol açabilir. 
İnsan ihmali, iş kazalarına neden olabilecek iş güvenliği ihmali eylemlerinin ana nedenlerinden biridir. Örneğin, kişisel koruyucu ekipman kullanmayın, amatörler tarafından izin verilmeyen alanlara girmeyin, kullanılmaması   gereken ekipman veya makineleri kullanmaya çalışmayın ve çok ağır nesneleri kaldırmaya çalışmayın. İş yeri güvenliği konusunda eğitim almış kişilerin bu önlemlere uyması önemlidir.  

İş güvenliği uzmanları, İSG faaliyetlerinin dikkate alınmasını nasıl sağlıyor?
İş güvenliği profesyonelleri, İSG faaliyetlerinin ciddiye alınmasını sağlamak için hem eğitimlere hem de diğer faaliyetlere duyarlı olmalıdır. Elbette işverenlerin işyerinde bir güvenlik kültürü oluşturma sorumluluğu vardır, ancak bu İSG profesyonellerinin müşavirliğinde veya danışmanlığında birlikte yönetilmesi gereken bir sorumluluktur. Bir İSG uzmanı iş güvenliğinin çalışanlar için neden önemli olduğunu iş kazası örnekleriyle açıklarsa daha kalıcı görünmektedir. Gerçek şu ki, ülkemizde ihmalden kaynaklanan iş kazalarının çoğu da bulaşabilmektedir. 

İş güvenliği uzmanları, İSG faaliyetlerinin dikkate alınmasını nasıl sağlıyor?  
İş  güvenliğinin önemi ve işin öneminin anlaşılması olası kazaların önüne geçmektedir. Çalışanların iş atamaları, iş yeri güvenliği yönergelerine uyumu da kolaylaştırır. İşçilerin/çalışanların işten memnun olmadıkları, işyerindeki faaliyetlerle ilgilenmedikleri tespitleri yer yer görülebilmektedir. Otomatik (monoton) olarak çalıştığını ve çeşitli faktörlerden dolayı motivasyonsuz olduğunu bildiren çalışanların iş güvenliği sorunları yaşama olasılığı daha yüksektir.

İş güvenliğinde disiplinin önemi 
 İş güvenliği disiplini, işverenlerin, iş güvenliği profesyonellerinin, İSGB'lerin ve çalışanların genel tutumu ile oluşturulabilir. Faaliyetlere başlamadan önce, neyin, ne zaman, nerede ve ne zaman, kimin tarafından, ne zaman  yapılacağını tanımladıkları için belirli bir iş akış haritasının çıkarılması ve yıllık bir planın geliştirilmesi önemlidir. Yıllık plandaki eylem, çalışanların  bu akışa daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olur. 
 İş güvenliği önlemleri, risk analizi, risk değerlendirmesi ve temel İSG eğitimleri gibi çeşitli operasyonel alanlar çalışanlar için kafa karıştırıcı olabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca ilk aşamayı basitleştirerek başlamak ve     ardından kurumun ihtiyaç duyduğu ağırlık düzeyine çıkarmak daha başarılı bir sonuca katkı sağlayacaktır.  İSG profesyonelinin belirli bir disipline göre hareket etmesi, işverenin kendisine uyum sağlamasına ve bu tutum      çalışanların davranışlarını hızlı bir şekilde değiştirmesine olanak sağlamaktadır. Böylece iş güvenliği felsefesi oluşturulurken tüm kurumun korunması mümkün olmaktadır. 
 
İşyerinde Güvenlik Bilinci 
İş güvenliği artık  yeni bir alan değil. Faaliyetleriyle ve bilim olarak her alanda anlaşılan ve iş kazalarını önlemek için tasarlanmış bir disiplin haline gelmiştir. Böylece çalışanların  özlük haklarının korunması ve talep edilmesinde iş güvenliği ilkelerini uygulamalarının daha kolay olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda İSGB'lerde çalışan iş güvenliği profesyonelleri, işyeri hekimleri ve diğer sağlık çalışanları, işveren ve çalışanların birlikte hareket ederek iş güvenliği bilincini artırmaları son derece önemlidir. 
İş güvenliği araştırmasının planlandığı giriş seviyesindeki çalışan temsilcisinin alan bilgisine sahip olması ve önemli faaliyetlerde bulunması ile çalışanların tutumlarının değişmesine neden olacaktır. Aynı zamanda işverenlerin işi yapmadan önce çalışanlarını bilgilendirmeleri hazırlık oluşturma açısından önemlidir. İş güvenliği profesyonelinin verilen eğitimler sırasında bu konuya daha duyarlı olması ve iş güvenliğini ulaşılmaz veya ütopik bir şekilde izole etmemesi çok değerli olacaktır.
Çalışanların tutumları gözlemlenebiliyorsa ve hem verilen eğitimler hem de alınan önlemler hakkında geri bildirim alınabiliyorsa farkındalık düzeyi ölçülecektir. Bu veriler bize yeni eğitimlerin konusu ve zamanlaması hakkında fikir verecektir. Bu doğrultuda her işin iş güvenliğinde belirtilen süreye göre performansına çalışanlar tarafından saygı gösterilecektir. Saat başı bir makine gibi işleyen İSG faaliyetleri önemli görülerek hızlı bir şekilde hayata geçirilecektir. 

İşyeri güvenliğinin benimsenmesinde liderlerin rolü 
İşyerinin resmi ve doğal liderleri vardır. Resmi liderler, belirli bir statü ve yetki verilmiş kişilerdir. Doğal liderler ise işyerinde deneyimleri ile söz sahibi olan ve deneyimlerine herkesin saygı duyduğu çalışanlardır. Hem çok tehlikeli işyerlerinde hem de tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde iş yeri güvenliğini benimsemede liderlerin rolü beklenenden daha fazladır. Bu nedenle yasal olarak yetkili yönetici, amir, müdür ve çalışan temsilcileri iş güvenliği konusunda kolay bir yaklaşım benimsemelidir. 
Çalışanların, çalışma süresi, kişisel koruyucu ekipman kullanımı, iş disiplinine bağlılık ve iş güvenliği ilkeleri açısından liderlerini rol model olarak görmeleri kurumsal yaşamın bir gerçeğidir. Yöneticiler işveren olsalar da işe geldikleri saat, iş ekipmanı nasıl kullandıkları ve iş yeri güvenlik önlemlerine saygı duyulması çalışanları etkiler. Bu nedenle iş güvenliği hizmeti alan tüm kurum birimlerinde yönetici pozisyonundaki kişilerin İSG ilke ve uygulamalarına uyum konusunda yeterli disipline sahip olmaları gerekmektedir. 
İş güvenliği disiplininin uygulanmasının içeriğinde uyarı işaretlerini takip etmek, kişisel koruyucu ekipman kullanmak, tehlikeli yerlere izinsiz girişleri engellemek, eğitimlere katılmak gibi kilit unsurlar yer almaktadır. Tüm İSG faaliyetlerinde gönüllü olmak başarı olasılığını artırır.

İş kazası soruşturma raporu nasıl yazılır?
İşyerini tehlikelerden ve çalışanları çeşitli sağlık tehlikelerinden korumak için alınması gereken önlemleri belirlemek ve bunları kullanıcılara iletmek iş güvenliği profesyonellerinin görevidir. Ancak ne kadar önlem alınırsa alınsın ve ne kadar güvenlik kuralına uyulursa uyulsun zaman zaman iş kazaları yaşanabilmektedir. Böyle bir durumda paniklemek yerine, yaralanan çalışanın tıbbi bakımına ve hatanın nerede yapıldığına odaklanmak önemlidir. Daha önce alınan önlemlere ek olarak, tüm kaza sonrası modifikasyon önlemleri de yeni iş kazalarının önlenmesinde rol oynamaktadır. 
İş kazası inceleme tutanağı 2 sayfadan oluşmaktadır. Bu iki sayfadaki ayrıntıların doldurulması önemlidir. İlk sayfada iş kazası inceleme raporunun belge numarası, sayfa numarası, düzeltme numarası ve düzeltme tarihi sağ üstteki boşluğa yazılır. O yıl meydana gelen kaza sayısı NO'nun yazıldığı yerin karşısına büyük harflerle  yazılır. Hemen ardından TARİH satırına olayın meydana geldiği tarih girilir. En altta birim adı, kazazedenin adı ve soyadı, doğum tarihi, mesleği, işi, mesleki deneyimi, kaza yeri ve kaza saati yazılmalıdır. İlgili alanlarda sol sütundaki satır, yan sütunda  telefon numarası, etkilenen, tedavi sonucu, kullanılan ekipman, rutin iş yapılıyorsa cevap, sorumlu amir, uzman İSG üyeleri sorumludur ve personel yöneticileri tam kadro olmalıdır. 

İş kazaları hakkında bilgi nasıl toplanır?
Kaza ile ilgili makine, ekipman veya araç gibi bir şey varsa, profesyonel yardım alınabilir. Kaza hakkında bilgi toplarken makine mühendisi veya teknisyeni, elektrik mühendisi veya teknisyeni gibi nitelikli profesyonellerin bulunması avantajlıdır. İşyerinde olayların kazaya dönüşmesi iş güvenliği uzmanı tarafından raporun ilgili bölümünde anlatılmaktadır. Etkinliğe katılan veya etkinliği görüntüleyen kişilerin açıklamaları da eklenir. Bu genellikle olmamasına rağmen, insanlar hala bunun neden olduğunu şimdi öğreniyorlar. 
Yaralanma durumunda İSGB'de yapılan müdahale de bu amaçla ayrılan alana kaydedilir. Bir olay meydana geldikten sonra geçici önlemler alınırsa, bu durum iş güvenliği uzmanı tarafından dikkate alınmalıdır. Bu kısım endüstriyel kazalarda çok önemlidir çünkü  ihmal veya ihlal varsa önlem alınıp alınmadığı merak edilmektedir. İş kazası tutanağının ilk sayfasının en altında çevre koşulları, olayın akıbeti ve çalışanın olayı takip eden günlerde ihbar edilip edilmediği yer alır. 
Çevre koşulları bölümünde, işyerinin gürültü, aydınlatma, görüş, hava kalitesi, hava koşulları, sıcaklık ve toprak koşulları sınıflandırılır. Olayın sonuçlarında güvenlik ve sağlık üzerindeki etkileri, çevre üzerindeki etkileri, üretimi, malzeme ve ekipman kaybını ve müşterileri etkilemesi gerekir. Ayrıca çalışanın hastalık izninde olması durumunda izinli olduğu gün sayısı, hasta saati, refakatçi saati ve toplam kayıp saati kaydedilmelidir. 

İş Kazası Raporunun Öneriler bölümünü nasıl doldururum?
İş kazası raporları iş güvenliği uzmanı tarafından dikkatlice doldurulmalı ve önemli detayların dışında bırakılmamalıdır. Raporun ikinci sayfasında bir dizi soru ortaya çıkar. Güvenlik uzmanının doldurulması gereken sorular listesinde KKD'nin genel olarak uygun olup olmadığı, KKD'nin kalitesi, işyeri tarafından verilmişse, çalışma izni formu mevcutsa faaliyet, çalışanın işyerinde ne kadar süredir çalıştığı gibi sorular yer almaktadır. Son 2 saat, işi yapan kişiler arasında yeterli iletişim olup olmadığı, maddi hasar olup olmadığı, çevre kirliliği olup olmadığı, yangın veya patlama olup olmadığı, güvenlik ihlali olup olmadığı, itibar kaybı olup olmadığı gibi soruların cevapları vb. Kaza raporunun son bölümünde, temel kök nedenler arasında kişisel ve işle ilgili faktörler yer almaktadır. 
İyileştirme faaliyetleri için kontrol alanı bölümü de iş güvenliği uzmanı tarafından tamamlanır. Analizin sonunda öneriler vardır. Bu bölümde iş güvenliği uzmanı tarafından yapılan bir iş kazası araştırmasının sonuçlarından elde edilen verilere dayalı olarak alınması gereken tedbirlerin belirtilmesi uygundur. İSG uzman görüşünün geldiği yer burasıdır. Tavsiyeler ayrıca kimin neyi ne zaman yapacağını da belirtmelidir. İş kazası inceleme raporundaki tüm bilgiler doldurulduktan sonra kaydı inceleyen üç kişinin ad, soyad ve görevlerini imzalaması gerekir.

Onaylı Defter (Öneri ve Tespit Kayıt Defteri) nasıl onaylanır?
İSG disiplini, başta ağır işlerin yapıldığı alanlarda olmak üzere tüm alanlarda bulunması gereken özel bir disiplindir. Aslında, İSG disiplini özellikle tehlikeli ve çok tehlikeli çalışma alanlarında uygulanmalıdır. İSG'nin amacı, her türlü kazayı ve olası riskleri en aza indirerek sorunları çözmektir. Bu anlamda tespit ve öneri kitabından da bahsedilmiştir.

Peki tespit ve teklif defteri nasıl onaylanıyor? Hangi bilgiler gerekli?
  • İş Sağlığı ve Güvenliği Onaylı Defter (Tespit Öneri Defteri) onaylanması ücretsizdir. Bu bağlamda öncelikle bu işlem yapılmalıdır. Defterin ilk sayfalarında işyeri adı, kayıt numarası, iletişim bilgileri, yönetici bilgileri ve İSG uzman ve hekim bilgileri yer almalıdır. Tespit ve öneri defterinde olması gereken tüm bilgiler yer alıyorsa onay almak da çok basittir.

    İSG tespit eden iş yeri kayıtlarının onaylanması
    İSG Tespit Defteri, iş istasyonu çerçevesinde olası sorunların listelendiği ve not edildiği bir defterdir. Bu defter bir işyeri hekimi veya iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tarafından hazırlanmıştır. Bu belgeler kolayca onaylanır. Bu nedenle, İSG kimlik defteri doğrulamasının bir parçası olarak, özellikle işyeri yetkilileri ile İSG profesyonellerinin de dahil olması gerekir.

    Genel İSG belgeleri nelerdir?
    6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile İSG hizmeti alan işyerlerinin belirli bir İSG belgesi kullanması tutarlılık açısından faydalıdır. Tüm işverenler, İSGB ve iş güvenliği uzmanları ile iş hekimleri genel İSG belgelerine aşina olmalıdır. Bu, tüm iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin tek bir dosyada toplanması, istendiğinde istatistiklerin bulunması, İSG-KATİP modülüne aktarılan verilerin tek bir dosyadan aktarılabilmesi ve değerlendirme sürecinde gerekli olması nedeniyle önemlidir. 
    Özellikle denetimlerde denetimciler tarafından önem verilen, her İSG dosyasında olması zorunlu olan Genel İSG Dokümanları: 
     
    •  İSG Uzmanı ve İşyeri Hekiminin İSG KATİP Modülünden Bildirimi/ataması/sözleşmesi belgesi 
    •  Yıllık Çalışma ve Eğitim Planı 
    •  Çalışan Temsilcisinin Belirlenmesi ve Atama Evrakı 
    •  Çalışanların Aldıkları İSG Eğitimlerinin Belgeleri 
    •  Çalışanların İşe Giriş Sağlık Raporları 
    •  Acil Durum Planı 
    •  Acil Durum Ekiplerinin Oluşturulması ve Görevlendirilme Evrakları 
    •  Yapılan Tatbikatların Kayıtları 
    •  Risk Değerlendirmesi 
    •  Tespit ve Öneri Defteri Örnekleri 
    •  Personele Ait Sertifikalar ve Lisanslar 
    •  İSG Kurulu Toplantı Tutanağı 
    •  İş Kazası Raporları 
    •  Güncel SGK Hizmet Listesi 
    •  Yıllık Değerlendirme Raporu 
    •  Periyodik Teknik Kontrol Raporları 
    •  Ortam Ölçümleri 
    •  Patlamadan Korunma Dokümanı 
    •  İş Akış Şeması 
     İSG Uzmanının ve İş Hekiminin Hazırlaması Gereken Belgeler 
    Yukarıda maddeler halinde saydığımız tüm dokümanlar aynı zamanda İSG profesyonellerinin hazırlaması gereken belgeler içerisindedir. İyi bir iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunulabilmesi için belli bir hazırlık yapılması gerekir. Alanında uzman bir iş sağlığı ve güvenliği profesyonelinin yıllık çalışma planı hazırlaması, eğitimlerini planlaması, bu çalışma planı dahilinde bütün görevlendirmelerin yapılması, çalışan temsilcisinin belirlenmesi, tüm çalışanlara ilgili eğitimlerin verilmesi, bir iş yerinde yönetmelikte belirtilen süre kadar görev yapılması, işyeri hekimi tarafından çalışanların işe giriş sağlık raporlarının düzenlenmesi, işyerine ait acil durum planı ve ekiplerinin oluşturulması, bu ekibe görevlendirilen kişilerin görevlendirme yazılarının saklanması, gerekli durumlarda alakalı tatbikatların yapılması, iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin temel görevleri arasındadır. 
    Aslında İSG profesyonelinin hazırlaması gereken temel belgeler yıllık çalışma ve eğitim planı, acil durum planı, risk analizi, risk değerlendirmesi ve yıllık değerlendirme raporudur. Diğer bütün çalışmalar ve hazırlanması gereken dokümanlar bu ana belgelerin etrafında şekillenir. Profesyonellerin işyerine özgü riskleri analiz etmeleri ve bunları dosyada tutmaları önemlidir. Çalışanların endüstri tehlike bilgileri sağlamaları ve bu tür bilgi eğitiminin sonuçlarını ve kayıtlarını tutmaları gerekmektedir. Yazılı belgeye ihtiyaç duyulan resmi denetimlerde, belgelemediğiniz ancak yaptığınızı söylediğiniz işler dikkate alınmayacaktır. Bu nedenle yapılan çalışmalar kadar bunların raporlanması da önemlidir. 
    İSG dosyasına neler dahil edilmelidir?
    İSG dosyası, yapılan işin tüm kayıtlarını içermelidir. Örneğin profesyonelin yıl başındaki yıllık çalışma planı, bu plan kapsamında yaptığı eğitimler, çalışanlara sunduğu bilgiler, sergilenen tanıtım materyalleri, farkındalık ve güvenlik kültürünün artırılmasına yönelik olarak uygulanan tüm iş yeri güvenliği faaliyetleri, dahil. 
    Çalışanları kapsayan işyeri hekimleri tarafından yapılan periyodik muayeneler, iş sağlığı raporları İSG dosyasında yer almalıdır. İşyerini tehlikelerden korumak için yapılan risk analiz ve değerlendirmeleri, acil durum planları, acil durum ekiplerinin oluşturulmasına ilişkin maddeler, tespit ve tavsiye defter şablonları, personel ruhsat ve eğitim sertifikaları, davalar - iş sağlığı ve güvenliği kurul toplantı tutanakları, kaza raporları çevresel önlemler, yolsuzlukla mücadele belgeleri, patlama, şantiye-işyeri şemaları ve periyodik teknik inceleme/kontrol raporları İSG dosyasında bulunması gereken belgeler arasındadır. Ayrıca yıl içinde yapılan çalışmaları raporlayan yıllık değerlendirme raporu, İSG dosyasında tutulması ve İSG-KATİP modülüne girilmesi gereken belgelerden biridir.

    Ofiste elektrik güvenlik önlemleri

    Elektrik iş yeri kazaları sadece endüstriyel tesisatları veya çeşitli meslekleri değil, ofisleri de kapsamaktadır. Eksik tesisatlar, sızdıran prizler ve hepsinden önemlisi personelin ihmali, ofiste elektrikle ilgili olarak alınan iş güvenliği önlemlerinin önemini göstermektedir. Bugün, herhangi bir ofisteki hemen hemen her faaliyet, elektrikli ekipmana bağlıdır ve yanlış kullanılırsa veya düzenli olarak bakımı yapılmaz ise potansiyel olarak tehlikeli olabilir.

    Bir ofiste, hatalı kablolama, güvenli olmayan kurulum, yıpranmış kablolar, elektrik kesintileri ve standart altı arızalar, elektrik çarpması, yangın ve yanık gibi ekipman riskleri oluşturabilir. Bu nedenle elektrik güvenlik panosu oluşturulmalı ve iş güvenliği eğitimleri ile ofis personeli bu konuda bilinçlendirilmelidir.

    Ofiste uygulanan iş güvenliği önlemleri

    Ofislerde elektrik sorunu yaşamamak için çalışanların dikkat etmesi gereken çok önemli iş güvenliği kuralları vardır. Bu kurallara uyulursa, elektrikle çalışırken kaza olasılığı büyük ölçüde azalır.

    Tüm cihazların topraklandığından emin olun. Soketleri aşırı yüklemeyin. Cihazı ıslak ellerle çalıştırmayın. Aşırı yüklenmediklerinden emin olmak için birden fazla çıkışı kontrol edin ve yeterli ısı dağılımı için iyi havalandırılan alanlara yerleştirin. Topraklama kablosu olmayan prizlere takmayın. Elektrik kablolarını halının altına bağlamayın, düğümlemeyin veya koymayın. Daha fazla enerji tasarrufu yapmak ve yangın ve elektrik çarpması riskini azaltmak için, kullanılmadığında cihazın fişini çekin. Uzun telleri birbirine bağlamak için doğru telleri ve kabloları kullanın. Makine ve teçhizatın kurulumuna kalifiye bir elektrikçi dahil edin. Rutin muayene ve bakımın yetkili bir kişi tarafından zamanında yapılmasını sağlayın. Acil bir durumda gücü kapatın. Sigortaların doğru takıldığından ve çalışır durumda olduğundan daima emin olun.

    Ofiste elektrik konusunda başka nelere dikkat edilmelidir?

    Çalışanların sağlığını korumak ve elektrikten etkilenmemek için ister amir ister ofis çalışanı olsun herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Öyle ki, herhangi birinin ihmali birçok insanı etkileyebilir. Bu konuda dikkate alınması gereken diğer noktalar:

    Cihazı sıcak yüzeylerin ve ıslak alanların yakınında bırakmayın. Güç kablosunu her zaman fişi tutarak çekin. Kabloyu çekmeyin. Koridorda yürürken elektrik kablosu olmadığından emin olun. Herhangi bir ekipman veya makine olağan dışı ses çıkarırsa, duman veya kıvılcım çıkarırsa veya yüzey olağan dışı derecede ısınırsa, gücü kapatın ve ilgili kişiye haber verin. Ofiste kullanılan tüm ekipmanların, kabloların, fişlerin ve çoklu prizlerin güvenilir bir marka olduğundan ve TSE standartlarını karşıladığından emin olun. Onarılan veya bakımı yapılan tüm ekipman ve makinelerin bağlantısını kesin ve fişini çekin. Koruma için parafudr kullanırken devrenin elektrik yükünü etkili bir şekilde kaldırabildiğini bir elektrikçiye kontrol ettirin. Bir çıkış birden fazla cihaza güç veriyorsa, asla iki yüksek voltajlı cihazı aynı anda kullanmayın. Ofiste ek priz gerekiyorsa, sertifikalı bir elektrikçi çağırın. Kablo bükülmüş, aşınmış, çatlamış veya hasar görmüşse hemen değiştirin. Elektrik tehlikeleri her yıl evlerde, işyerlerinde ve ofislerde birçok yangına neden olmaktadır. Uygun iş yeri güvenliği eğitimi ve çalışanların kişisel koruyucu ekipman kullanımı tehlikeleri azaltır.

    Hizmet üretiminde iş güvenliği ile risklerin azaltılması

    Hizmet üretimindeki güvenlik son on yılda kademeli olarak iyileşmiş olsa da, işyeri kazalarıyla ilgili endişeler devam etmektedir. Otomasyona yönelik ilerlemeler hız kesmeden devam ederken, insanlar bugün hala üretim süreçlerinin merkezinde yer alıyor. Tüm ağır işleri makineler yapsa da ciddi kazalar olabilir ve çalışanları yaralayabilir. Bu konuda yapılan son araştırma ve veri toplama çalışmasında 2018 rakamlarına göre üretim sektöründe 183.396 iş kazası meydana geldi, bunlardan 300'ü ölümle sonuçlandı. Diğerlerinin de yaralandığı bildirildi. Dolayısıyla makineleşmenin iş kazalarını önlemediği tespit edilmiştir.

    İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını ciddiye alarak çalışanların daha sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak mümkündür. İşte işverenlerin çalışanlarını zarardan korumak için neler yapabileceğine dair bulgularımız.

    İş güvenliği önlemleri ile daha güvenli üretim süreçleri

    İşyerinde yönetici ve amirlerin iş güvenliği konusuna önem vermeleri çok önemlidir. İşverenin önceliği “ne olursa olsun üretim durdurulmamalı, kesintiye uğratılmamalı, azaltılmamalı” ise çalışan da patronun önceliğini yansıtıyor. çalışanlar güvenliğe inanıyorsa ve yöneticileri onları yalnızca çıktıya göre yargılıyorsa, çalışanlar üretkenliğe güvenliklerinden daha fazla değer vermeyi öğreneceklerdir. Bu nedenle iş süreç sahiplerinin, mesajı tüm işgücüne ileterek güvenliği ilk sıraya koymaları gerekir.

    İşyerinde Güvenlik ve Riskler

    İşyeri güvenliğinin bir diğer anahtarı, iş ve işyeri güvenliği uzmanlarının fiziksel değerlendirmeler yapması ve uyarılar vermesidir. Müfettişler gibi teftiş görevlerini yerine getiren ve eksikliklere dikkat çeken İSG profesyonelleri, iş yeri yaralanmalarını da azaltmaktadır. İşyerindeki amirler de iş güvenliği ile ilgilenirse işin içinden çıkılması daha kolay olacaktır.

    Bir iş güvenliği politikasının en temel dahili bileşenleri, İSG uzmanları, işverenler ve çalışanları içerir. İSGB harici destek sağlar. Atadıkları uzmanlar görevlerini İSGB ile müştereken ilgili işyerinde yürütürler. Bu üç temel bileşen arasında iletişim sorunu olmaması ve fikir alışverişinin devam etmesi çok önemlidir. Çalışan temsilcilerinin, çalışanların istek ve önerilerini İSG Kuruluna veya işverene iletmeleri önemlidir. İşyeri güvenliği konusunda alınabilecek önlemler konusunda bu alandaki aktörlerin görüşlerine başvurulmalıdır.

    En iyi güvenlik uygulamaları

    İşyerinde birçok kaza türü meydana gelebilir, ancak son zamanlarda daha yaygın olan kazalardan biri, makineleri çalıştırırken elektrik çarpması, çalışanın düşmesi ve hareketli ekipmana takılıp düşmesinden kaynaklanan yaralanmadır. Bu tehlikelerden kaçınmak için işverenler, makine ve ekipmana bakım yaparken çalışanları tehlikeli enerji kaynaklarından korur. Ayrıca yüksek irtifalarda çalışanları korumak için kaideler, tırabzanlar ve düşmeye karşı koruma önlemleri sağlanmalıdır. Vücutlarının makinenin tehlikeli parçalarıyla temas etmesini önlemek için ekipmanın üzerine bariyerler ve diğer bariyerler yerleştirmelidirler.

    Uygulaması kolay güvenlik prosedürlerine sahip olmak önemlidir. Güvenlik önlemleri ve çabaları için ne kadar az zaman ve çaba harcanırsa, bunların uyumluluğa tabi olması o kadar olasıdır. Bir cihazın gücünü kesen bir elektrik bağlantısı örneğini ele alalım. Çalışanların elektriği kesmek için 50 metre yürümeleri gerekiyorsa bunu yapma olasılıkları daha düşüktür. İşverenler, çalışanın fiili işyerine daha yakın bir yere şalter yerleştirerek bu süreklilik yöntemlerini kullanma olasılığını artırmalıdır.

    Yazılı gizlilik politikaları ve prosedürleri kısa ve net olmalıdır. İşverenler, güvenlik beklentilerini sürekli olarak iletmeli ve güçlendirmelidir. Amirler ve çalışanlar güvenlik standartlarına uymalıdır.

    Güvenliğe güçlü bir bağlılıkla bağlı olan işverenler, operasyonlarını ve çalışanlarının hayatlarını mahvedebilecek trajik işyeri kazalarını önleyebilir. Bu tür davranış değişiklikleriyle önlenebilecek sayısız iş kazası türü vardır. Bu bağlamda iş yerindeki tüm güvenlik önlemlerinin net bir şekilde belirtilmesinin önemi tartışılmaz.

    Göz yaralanmalarını önlemek için iş yeri güvenlik önlemleri 

     Çalışma alanlarında birçok alanda kullanılan malzemelerin göz yaralanmalarına neden olduğu bilinmekte ve bunun sonucunda kişilerde geçici ve kalıcı görme bozuklukları yaşanabilmektedir. Özellikle malzeme göze kaçarsa, çarparsa ve onları yaralarsa kalıcı hasar meydana gelebilir. Görme, ağır işlerin tüm kollarında kullanılan duyulardan biri olduğu için, göz yaralanmalarını önlemek için iş güvenliği önlemleri çok önemlidir. 

     Çalışan sağlığı işyeri güvenlik önlemlerinin bir parçası ise; Bu durumda görüş hattını korumak, tam güvenlik içinde çalışmak ve gözlem yapmak çok önemlidir. Görmeden çok az iş yapılabilir. Dolayısıyla çalışanların tam sağlığı önemliyken göz sağlığı da korunması gereken organlardan biridir. 

     Ciddi ve olası kazalar sonucu  görme kaybı, çalışanları son derece zor durumda bırakmaktadır. Çalışanın sağlığının bozulması ve artık çalışamaz duruma gelmesi nedeniyle yaşadığı maddi, sosyal ve ekonomik zorlukların bir arada olması kaçınılmazdır. Bu nedenle, çalışanları kapsamlı bir şekilde korumak için insan odaklı bir iş yeri güvenliği stratejisi geliştirmek kaçınılmazdır. Bu stratejinin geliştirilmesi  iş güvenliği uzmanları, iş hekimleri, işverenler ve işçilerin/çalışanların ortak katılımıyla gerçekleştirilebilir. Bir iş yeri güvenliği programının kurum kültürünün bir parçası olarak çalışanlar tarafından sahiplenilmesi, benimsenmesi ve  kabul edilmesi başarının en önemli faktörlerinden biridir. 

     Göz yaralanması durumunda ne yapılmalı? 

     İşyerinde göz yaralanmaları birçok şekilde olabilir. Göze giren küçük bir yabancı cisim, işlemeli parçalar, kesikler, çarpmalar ve bunun sonucunda oluşan morarma, lehim yanıkları ve kimyasal maruziyet gibi yaralanma birçok şekilde meydana gelebilir. Bu tür yaralanmalar sırasında ne yapılması gerektiğini bilmek önemlidir. Bu açıdan hem iş güvenliği eğitimi açısından hem de işyeri hekimlerinin çalışmalarında ilk yardım konusunda çalışanların bilgilendirilmesi ve uygulamalı  eğitim almaları önemlidir. Tecrübeli işyeri hekimlerimizin tavsiyelerinden derlediğimiz, göz yaralanması durumunda yapılması gerekenler üzerinde dikkatle  durulması gereken sorulardır. 

    Göze yabancı bir cisim girdiğinde, kordon tamamen temizlenene kadar gözü yıkayın. Gözünüzden çıkamıyorsa gözlerinizi kapatın ve en yakın göz doktoruna gidin. Gözlerinize çok fazla dokunmayın ve gözlerinizi ovmayın, çünkü yabancı cisimler gözlerinizi çizebilir ve daha fazla hasara neden olabilir. 

      Gözünüzde gömülü bir parça varsa; Etkilenen gözü hemen sarın ve enfeksiyonu önlemek için derhal tıbbi yardım isteyin. Korneanızı çizip görüşünüze zarar verebileceğinizden, nesneyi asla kendiniz daldırmaya çalışmayın. 

     Gözünüzde kesik varsa; Acil göz bakımı gelene kadar gözlerinizi ve çevresini kapatın. Enfeksiyonu önlemek için sardığınız bandajla hemen bir göz doktoruna görünün. Tabii ki dokunurken ellerinizin temiz olmasına ve  herhangi bir kimyasala dokunmamasına dikkat edin. Çarpışma ve morarma durumunda; Şişmeyi azaltmak için en az 15 dakika boyunca hafif bir soğuk kompres uygulayın ve hemen bir göz doktoruna görünün. Etkilenen bölgeyi meraklı gözlerden ve maruz kalmaktan koruyun. 

     Lehim yanıklarında; Acil göz bakımı gelene kadar gözlerinizi kapatın. Bu durumda, bir göz doktorunu ziyaret etmek için çok geç değil. Her geçiş görme kaybı riskini artırabilir. Kimyasallarla temas ettiğinde; Kimyasal gözünüze bulaşırsa veya dumanlar gözlerinizi etkiliyorsa, gözlerinizi temiz suyla yıkayın ve doktorunuza başvurun. Bu durumda diğer durumlardan farklı olarak gözlerinizi kapatmayın, dokunmayın veya ovalamayın. 

     Göz yaralanmasını önlemek için alınması gereken önlemler 

    Göz, kesiklere, yanıklara, sıyrıklara ve kimyasallara karşı savunmasız olan hayati bir organ olduğundan, tedavi edilmeyen herhangi bir göz rahatsızlığı kısmi veya kalıcı görme kaybına neden olabilir. Bu nedenle gözlerinizi asla tehlikeye atmayın ve hafif bir göz yaralanmanız varsa doktora görünmek için geç kalmış sayılmazsınız. 

    Bazı durumlarda hasta yani çalışan, işyerinde iş güvenliği kaydının ortaya çıkmaması için sağlık kuruluşuna gitmek istemez. Bazen  çalışanlar  aynı durumu birkaç kez yaşadıklarını bildirir ve kendi başlarına iyileşeceklerine inanırlar. Ancak, hemen harekete geçmenin önemli olduğunu anlamaları gerekir. Bu, iş yeri güvenliği politikaları ile ilgili bir durumdur. 

    Keskin nesneleri  dikkatli tutun ve yetkisiz kişilerin erişiminden kaçının. Elektrikli aletler ve kimyasallarla çalışırken koruyucu ekipman kullanın. Yüksek hızlarda koşarken uygun kask ve  güvenlik ekipmanı kullanın.  Dışarıda çalışırken sizi zararlı UV ışınlarından korumak için göz çevrenize tam  oturan güneş gözlüğü takın. Kayma ve düşmelerden kaynaklanan göz yaralanmalarını önlemek için iş yerinizde kaygan zeminlere karşı hassas olun ve yüksekte çalışın. Tüm önlemlere rağmen  göz yaralanması meydana gelirse, en iyi yöntem ilk yardım uygulandıktan hemen sonra bir göz doktoruna danışmaktır. Çevredeki toz, parlak ışıkla çalışma veya başka sebeplerden dolayı görmede bulanıklık, kızarıklık, göz kızarıklığı ve şişme meydana gelirse yaralanma olmadan dahi doktora başvurmaktan kaçınmayınız.

ISG-KATİP nedir? (İSG yazılımı)

  1. İş sağlığı ve güvenliği alanında verilen hizmetler açısından İSG personelinin ne olduğu sorusu sıkça sorulan sorulardan biridir. Mesleğin ve işçi/çalışan sağlığının modernleşmesi sonucunda iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri elektronik ortamda verilmektedir. İSG-KATİP bu yazılımın adıdır.
    Vatandaş İşleri Şube MERNİS sistemi ile entegre çalışan İSG KATİP sisteminin en büyük avantajı birbirine bağlı raporlamalar sunmasıdır. Bu nedenle, tüm süreçlerin değerlendirilmesini bildiren verilere elektronik ortamda erişilebilir olacaktır. Daha sonraki incelemeler de merkezi olarak arşivlenir.
    Tüm iş sağlığı ve güvenliği süreçlerinin objektif takibi, kalite kontrol, ara değerlendirmeler ve nihai raporların her kesiminden işverenler de dahil olmak üzere İSG-KATİP aracılığıyla faaliyetleri yürütülmektedir. Bu tamamen yeni bir alan olduğu için profesyonellerin, işverenlerin ve çalışanların eğitimleri de bu sistem üzerinden takip edilmektedir.
    Ayrıca iş güvenliği uzmanı ve iş hekimlerinin işyerine görev atamaları İSG-KATİP sistemi üzerinden yapılmaktadır. İşyeri hekiminin ve uzmanının çağrı üzerine takibi de aynı sistem üzerinden yapılmaktadır. İlgili kanunlardaki değişiklikler, sözleşme süreleri ve hizmetlerin takibi bu sistem sayesinde profesyonel olarak takip edilebilmektedir. Sadece İSG değil, İSGB alanında çalışan profesyonelleri de izlemek mümkündür.

    İSG-KATİP Onay Süreci

    E-devlet şifresi ile girilen bu sistemde İSG yetkilisinin onay süreci belirli adımları içermektedir. e-Devlet portalı üzerinden giriş yapabilir veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ISG Sicili bağlantısına erişebilirsiniz. Açılır menüden kişisel veya şirket kimliğinizi onaylamanız gerekir. Kişisel işlem yapacaksanız kişisel seçeneği, yetkili olduğunuz bir şirkette çalışacaksanız kurumsal seçeneği seçmelisiniz.
    Açılan yeni menüde sözleşmenizin durumunu görüntüleyebilir, uyarı puanınızı ve almış olduğunuz sertifikanın durumunu sorgulayabilirsiniz. Temsil ettiğiniz iş yerlerini listeleyebilir, çalışacağınız saatleri görebilirsiniz.
    İSGB de bu menüden kendi alanlarında işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı tayin edebilirler. Üstelik bu sistem üzerinden takip edilmektedir.
    İSG yetkilisi onay sürecinde İSGB veya işletme sahibi (işveren ) olarak sisteme giriş yapmış olmanız gerekmektedir. YENİ KAYIT bölümünden aboneliği açmanız ve ilgili bölümleri tamamlamanız gerekmektedir. Sözleşme ekranı açıldığında, doktor sertifikasının türü, uzmanlık alanı, TR tanımlayıcısı girilerek standart bir şekilde ilgili sözleşme taslağı hazırlanacaktır. İlgili bilgiler girildikten sonra KAYDET butonuna tıklayıp çıkmalısınız. Çalışmanın en önemli kısmı bu bilgilerin girilmesinden sonra başlamaktadır. İş güvenliği uzmanı ve görevlendirilen işyeri hekimi bu sözleşmeyi beş iş günü içinde onaylamak zorundadır. Onaylanmadığı takdirde sözleşme geçersizdir. İş yeri veya işveren sözleşmeyi doldurup onay süreci yeniden başlatılmalıdır.
    Neden İSGB Koordinatörlüğünden İSG Hizmetleri almalısınız? Yürürlükteki yasalar açısından bu kadar önemli olan iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri alanında neden İSGB Koordinatörlüğünden İSG hizmeti almalısınız?
    1. En etkili sonuçlar için sürekli eğitimler verilmektedir,
    2. Kontrol mekanizmasını canlı tutmaktayız,
    3.  Takip süreçlerini sistematik olarak yürütmekteyiz,
    4. Yasal yükümlülüklerimizi yerine getirmekteyiz,
    5. Olumsuz durumlara karşı önlem alırız,
    6. Deneyimli ve uzman kadroları görevlendiriyoruz,
    7. Birim yöneticilerinin ve çalışanlarının kapsamlı eğitimlere katılmalarını şart koşuyoruz,
    8. Hedefimiz iş yerinde ölüm oranını “0”da tutmaktır.
    9. Yukarıda belirtilen amaçlarımız için öncelikli hizmet vermek için toplam kalite yönetimi anlayışını benimsiyoruz. Bu anlayışla;
    10. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın tüm A, B ve C Sınıfı Sertifikalı İş Güvenliği Uzmanlarını görevlendiriyoruz,
    11. İş güvenliği alanında çalışan mühendislerimiz sürekli kendilerini geliştirmektedirler,
    12. Ekibimiz tam donanımlıdır,

    İSGB Koordinatörlüğünde ve birimlerde profesyonel iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sağlık personeli görevlendirilir. İş yerinizin eksiksiz bir analizini yaparak tüm yasal işlemlerde size yardımcı oluyoruz. Amacımız hatasız hizmet vererek iş yerinde kaza sonucu ölüm riskini ortadan kaldırmaktır. İş güvenliğinin bir ekip işi olduğunu bilerek en deneyimli kadromuzu görevlendiriyoruz.
    İş sağlığı ve güvenliği alanında en yetkin İSGB olarak, uluslararası koşullara sıkı sıkıya bağlı kalıyor ve kendi sistemlerimizle entegre olacak şekilde ilerliyoruz. Tüm hizmetlerimizi elektronik ortamda kayıt altına alarak hata payını minimuma indiriyoruz. İSG konusundaki ortak hedeflere ulaşmak için tüm gücümüzü seferber ediyoruz.

    İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine neden ihtiyaç duyulmaktadır?
    6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre 2013 yılından itibaren tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde kişi sayısı ne olursa olsun iş güvenliği hizmeti alınması zorunlu hale geldiği bilinmektedir. Daha az tehlikeli işyerleri için, 50 ve daha fazla çalışanı olan işyerleri için alt sınır zorunlu hale geliyor. Bu nedenle kamunun/şirketlerin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alması yasal bir zorunluluktur.
    Peki kamu/işletmeler neden bu hizmeti almak zorunda? Ülkemizde her gün iş kazaları meydana gelmekte ve bu kazaların bir kısmı ölümle ve bir kısmı da ağır yaralanmalarla sonuçlanmaktadır. İş kazalarının yanı sıra meslek hastalıkları da var.

    İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine neden ihtiyaç duyulmaktadır?

    Bu hususların denetlenmesi ve birimler ve çalışanlar/işçiler tarafından iş güvenliği kurallarına uyulması durumunda iş kazaları ve meslek hastalıklarında önemli azalmalar kaydedilmektedir. Birimlerde iş güvenliği kültürü oluşturularak çalışanların güvenliği sağlanmaktadır.
    Profesyonel iş güvenliği uzmanları, birim içindeki tehlikeleri ve riskleri izler ve işverenlere tavsiyelerde bulunur. Bu öneriler kanunla da uyumludur. İşverenlerin bu tavsiyelere uymaları birimlerdeki kazaları ve meslek hastalıklarını azaltmak için hayati önem taşımaktadır.
    İş güvenliği hizmeti almak birimlere mali yük getirir mi? Aslında iş güvenliği hizmeti alan birimler için ek bir maliyet getirmemektedir. Nitekim analitik bütçe kodunda 01 tertibinden personel maaş tertibinden gider kaydedilmek üzere ilgili İSG profesyonellerinin ücretleri ödenmektedir. İSG hizmet alımı bedelleri ise ilgili 03 bütçe tertibinden gider kaydedilmek üzere karşılanır ve ek bir maliyet ortaya çıkmamaktadır. 
    Aynı zamanda birimde çalışan diğer personelin performansının bozulması ve kazanın psikolojik etkileri nedeniyle oluşan insan gücü kaybının giderilmesinde oldukça önemlidir. Bu sebepleri birbiri ardına birleştirdiğimizde iş güvenliği hizmeti almak iş sürecine fiziksel ve etik olarak zarar vermemekte, tam tersine kazandırabilmektedir.
    Bu durumda iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alan birimler kaliteli hizmet sunacaktır.
    İş sağlığı ve güvenliği alanında deneyimli profesyoneller tarafından hizmet veren İSGB Koordinatörlüğünün önemi ortaya çıkıyor. iSGB Koordinatörlüğü olarak birimlerin bu konularda kaliteli hizmet almasını sağlıyoruz.

  • Neden İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Bulundurmak Zorundayız?

    İş güvenliği uzmanlarına ve işyeri hekimlerine neden ihtiyaç duyarız? İşyerlerinde en etkili ve son zamanlarda uygulanan önlemlerden biri iş sağlığı ve güvenliği uzmanları ile işyeri hekimlerinin zorunlu olarak bulunmasıdır. Peki neden bir meslek uzmanına ve bir işyeri doktoruna ihtiyacımız var? Sorunun cevabı aslında çok basit. İşyerlerinin işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurması zorunludur, çünkü işyerinde çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak ve  daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmak için işyeri hekimi ve meslek uzmanına sahip olmak zorunlu hale gelmiştir. Sonuç, özellikle de daha fazla tehlike arz eden iş yerlerinde bu gibi uzman kişilerin görevlendirilmesi çalışan kişilerin moral ve motivasyonunu da yerine getirecektir. Artık iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu getirildi. İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarına artık ihtiyaç var. Son çıkan kanun ve yönetmelikler doğrultusunda işyerleri de işçi/çalışan sağlığının takibi ve bunun sonucunda iyi bir iş süreci yönetimi için işyeri hekimlerine ve iş profesyonellerine farklı sorumluluklar yüklemiştir. Ancak buradaki asıl sorumluluk birimin harcama yetkililerine aittir, ancak onun kararıyla bu kişiler birimlerde çalışmaya başlayacaklardır. 

     İş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunma yolları 

     İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulmasında farklı yöntemler bulunmaktadır. Dolayısıyla, özellikle belirttiğimiz gibi, iş liderlerinin bu konulara duyarlı olması gerekir. Bu kapsamda iş sağlığı ve güvenliği kapsamında hizmet sunumunda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Bu ilk aşamadan sonra işyeri hekimleri uygulamaya davet edilebilir ve bu, yükümlülüklere saygı göstermek ve personelin iyiliğini sağlamakla ilgili olabilir. Bu alanlardaki kural ve düzenlemelere uyarak iş sağlığı ve güvenliği en iyi uygulamalarını geliştirebilirsiniz. Böylesine önemli bir konuda birim yöneticilerinin (harcama yetkilileri) çok profesyonel hareket etmesi ve bu nedenle en iyi fırsatları vermesi gerekir. Çünkü bir birimde çalışanların sağlık ve güvenliğinin en üst düzeyde olması gerekir. 

     İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda Son Değişiklikler Nelerdir? 

     İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda Son Değişiklikler? İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda yapılan son değişiklikler aşağıdaki gibidir:  İş sağlığı ve güvenliği kanununda yapılan son düzenlemeler şu şekildedir:
    • 26.12.2012 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği.
    • 29.12.2012 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği.
    • 29.12.2012 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği
    • 29.12.2012 tarihli İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik
    • 18.01.2013 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik. 06.02.2013 tarihli Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi Yönetmeliği
     Tüm birimler, son dönemde zorunlu hale getirilen  iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına daha duyarlı davranmalıdır:
  • İSG yükümlülüklerine uyulmaması durumunda işin durdurulması 

     İSG kanunları her geçen gün daha  fazla kendini göstermeye devam ediyor. Buna göre işverenlerin, İSG yükümlülüklerine uyulmaması durumunda işten uzaklaştırma da dahil olmak üzere çeşitli yaptırımlar öngörmesi gerekmektedir. İSG alanındaki güncel gelişmeleri hazırladığımız içeriklerden takip edebilir ve bu alanda merak ettiğiniz soruların cevaplarını bulabilirsiniz! 
    İşverenlerin genel  sağlık takibi yapmaları, test yapmaları, çalışanları bilgilendirmeleri, gerektiğinde eğitim vermeleri, İSG yönetimine katılmaları, çalışanların İSG koordinasyonunu sağlamaları, acil durumlarda gerekli cezai tedbirleri almaları ve daha pek çok şeyi sergilemeleri gerekmektedir. Buna göre, bu, işverenlerin bu yükümlülüklerini ihlal etmeleri halinde gerekli yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri anlamına gelir. Bunun için  İSG kanunu kapsamında bu tür durumlarda da işin durdurulmasına  yol açabilecek yaptırımlar uygulanmaktadır. Aynı zamanda en ağır cezalardan biri olarak kabul edilen bu durumun yaşanmaması için işverenin de  gerekli yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. 
    Bu tür düzenlemeler çok cezalandırıcı olsa da cezanın asıl amacı işvereni cezalandırmak yerine İSG kurallarına uymaya teşvik etmek ve gerekli tüm kurallara  uyarak mümkün olan en iyi şekilde birim yönetimini desteklemektir. 

    İşyerinde güvenlik kurallarına uymayan işverenlere idari ceza uygulanbilir! 

    İşverenin yükümlülükleri ve sorumlulukları 

     Çeşitli nedenlerle işyeri kapatmaları, İSG'nin ele aldığı bir konudur. Bu nedenle işverenin yükümlülükleri de bu dönemde oldukça önemlidir. Özellikle  İSG kurallarına uyulmaması durumunda işverene gerekli yaptırımlar uygulanabilir, işçi/çalışan bu konuda olumsuz etkilenir ve bu nedenle işyerini kapatmak zorunda kalır. Bu gibi durumlardan kaçınmak için İSG kurallarına uymakta fayda var ve işverenlerin yükümlülüklerine mümkün olduğunca duyarlı olmaları gerekiyor. Bu nedenle işveren:
    Genel İSG  yükümlülüklerine uymak bakımından;
    •  Çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamalı, 
    •  Çalışanların mesleki eğitimlerini desteklemeli, 
    •  Çalışanların maaşını düzenli olarak ödemeli, 
    •  Çalışanlara eşit muamele ilkesini uygulamalı, 
    •  Çalışanların haklarına saygı göstermeli, 
    •  Çalışma birimleri arasında  en iyi koordinasyonu sağlamalı, 
    •  Her bireyin gelişimine değer vermelidir. İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği konularında etkin koordinasyon ve uygulama kurallarına uyulmasını sağlamak için bu yükümlülüklere tabidir. Bu nedenle işyerini kapatmamak, çalışan moralini ve motivasyonunu düşürmemek, işi olumsuz etkilememek için bu uygulamaların sürekli olarak uygulanmasına devam edilmesi gerekmektedir. 
      İSG yükümlülüklerinin ihlali durumunda işin sona ermesi de dahil olmak üzere çeşitli olumsuzlukları önlemek için işveren mümkün olduğunca kurallara uygun  hareket etmeli ve aynı zamanda işçiyi/çalışanı disipline etmelidir. Böyle bir çalışma zemininde, İSG kuralları çerçevesinde hemen hemen her türlü pozitif ceza uygulanabilir.

  • 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kapsamında Çalışan Hakları 

     6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işten kaçınma hakkı 
     Bir baskı aracı olarak haklar 
     İşverenin işyerinde sağlık ve güvenlikle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, işverene bir baskı aracı olarak belirli hakların sayılan yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayabilir. Bu nedenle bu haklar birer baskı aracı olan haklar olarak görülebilir. Bu: 
     
    1.  Katılma hakkı 
    2.  Çalışmama hakkı 
    3.  İşyerinden ayrılma hakkı 
    4.  İş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshetme hakkı 
    5.  İşvereni şikayet etme ve ihbar hakkı 
    6.  Katılma hakkı 
     6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca, işçiler/çalışanlar ve temsilcileri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine ilişkin her türlü bildirim ve teklif verme hakkına sahiptir. Çalışanlar ve çalışan temsilcileri; İşyerinde veya çalışma koşullarında sağlık ve güvenlik konusunda görüş bildirme, öneride bulunma, müzakerelere katılma, yeni teknolojinin uygulanmasını talep etme, iş ekipmanını seçme ve görüşlerini ifade etme hakları vardır. Ayrıca işveren, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı personel görevlendirmek zorundadır. Bu konularda hizmet almak için gerekli önlemleri ve kişisel koruyucu donanımları belirlemek, çalışanları bilgilendirmek ve iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini planlamak için çalışan temsilcileri ve destek personelinden görüş almak işverenin sorumluluğundadır. Katılım hakkı yazılı olmalıdır. Yazılı katılma hakkı, katılma hakkının kullanılmasının engellendiğinin veya işçinin bilgisizliğine rağmen işverenin herhangi bir önlem almadığının ispatlanması halinde delil olarak kullanılabilir. İşveren katılma hakkının kullanılmasını engellerse idari para cezası ile cezalandırılır. Bu hakkını kullanmak isteyen bir işçiye/çalışana karşı ayrımcılık yapılması halinde, işçinin/çalışanın ayrımcılık için dört aylık maaşına eşit tazminat talep etme hakkı vardır. Bu nedenle, işine son verilen bir çalışanı işten çıkarmak, kötü niyetli, geçersiz veya kötü niyetli bir işten çıkarmadır. 

    Çalışmaktan kaçınma hakkı 
     6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca; İşverenin önlem almadığı işyerinde ciddi bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, durumu iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, komisyon olmadığı durumlarda ise kullanıcı, çalışan temsilcisi veya işveren vekiline bildirmek zorundadır. İşçiler/çalışanlar, gerekli tedbirler alınana kadar çalışmayı reddetme haklarını kullanabilirler. Bu süre içinde çalışmayan işçi/çalışan fiilen çalışmış sayılır. 

     Çalışma alanından ayrılma hakkı 

     Olası tehlikenin önüne geçilememesi durumunda işçi/çalışan, yönetim kuruluna (İSG Kuruluna) veya işverene başvurmadan doğrudan çalıştığı alanı terk edebilir. Belirli koşullar altında, çalışanın fiilen çalışmış olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle işçinin/çalışanın sigortası ve maaşından kesinti yapılamaz. 

     İş akdinin haklı sebeplerle derhal fesih hakkı 

     İş sağlığı ve güvenliği çerçevesinde önlem alınmaması durumunda sözleşmeyi feshetme hakkı, iş sözleşmesi kapsamında işçiye/çalışana tanınan haktır. Çalışan, hiçbir önlem alınmadığında iş sözleşmesini meşru sebeplerle derhal feshetme hakkına sahiptir. 
     6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre çalışma alanını terk etme hakkı 
     İşvereni şikayet ve ihbar hakkı 
     İşçiler/çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ihmali durumunda  şikayet ve işvereni bildirim hakkını kullanabilirler. Şikayet ve ihbarda bulunmak için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü ile iletişime geçebilirsiniz. Bu durumda şikayet yetkilisinin bilgileri gizli tutulmalıdır. Buna rağmen, çalışanın kimliğinin açıklanması halinde, işverenin işçiye/çalışana karşı ayrımcılık yasağını ihlal etmesi halinde, işçi/çalışan iş kanunu kapsamında ayrımcılık nedeniyle tazminat talep edebilecektir. Bu durumda işveren, işçinin/çalışanın iş sözleşmesini feshederse, bu fesih, kötü niyetli fesih sayılır ve geçersizdir.
     
    Telafi Edici Haklar
     İşçinin/çalışanın iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına yakalanması durumunda işverenden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı vardır. İş kazası veya meslek hastalığından ölen işçinin/çalışanın ailesi işverenden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Tazmin edici haklar sebebiyle işverene dava açma süresi 10 yıldır. 10 yıl zamanaşımına uğrayan davalar geçersiz sayılır.

İş Sağlığı ve Güvenliğinin Hukuksal Boyutu

İş sağlığı ve güvenliği her zaman için ihtiyaç duyulan alanlardandır. İş sağlığı ve güvenliğinin hukuksal boyutu da yine araştırılarak bu noktada iş güvenlik unsurlarının önemine dikkat çekilmelidir. Nitekim sürekli olarak iş sağlığı ve güvenliği alanına ihtiyaç duyulmakta olup kişilerin de bu noktada çeşitli araştırmalar yapması, özellikle de işveren ile işçi/çalışan arasındaki bu gibi dayanışmanın oluşturulması da önemlidir. Çeşitli iş alanlarında mutlaka bulundurulması gereken iş sağlığı ve güvenlik uzmanlarının bu noktada değerlendirilerek tüm iş süreçlerine dahil edilmesi ve gerekli tüm önlemlerin de alınması gerekmektedir. Ayrıca iş sağlığı ve güvenliğinin hukuksal boyutu da ele alınarak bu noktada olası kaza durumlarında da işveren işe iş sağlığı ve güvenliği arasındaki düzenlemeler de gerçekleştirilmelidir.

İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Yükümlülükleri
İş sağlığı ve güvenliğinin hukuksal boyutu kapsamında işverenin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülükleri de incelenmelidir. Buna göre hukuksal anlamda işverenin yükümlülükleri çeşitli başlıklarda karşımıza çıkmaktadır.  İşverenin hukuki sorumluluğu kapsamında kaza ve tedavi durumlarında rücu davasında sorumlu tutulmaktadır. Ayrıca şunlardan da yine işveren sorumlu tutulabilir:

Tazminatlar,
Ceza Davası,
Rücu Davası,
İdari yaptırımlar

İş Sağlığı ve Güvenliğinin Hukuksal Boyutunun Korunması


İşverenin idari sorumluluğu olarak şunlar ele alınabilir:
İşin durdurulması,
İşyerinin kapatılması,
İşçilerin/çalışanların çalışmaktan alıkonulması,
İdari para cezaları
Ayrıca işverenin cezai sorumlulukları da bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla;

Ölüm ve yaralama suçları,
Taksirle ölüme sebebiyet verme. 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası.
Taksitler yaralanmaya sebebiyet verme. 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası.
İşverenin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülükleri genel olarak bunlardan oluşmaktadır. Son derece hassas ve aynı zamanda takip edilmesi de gereken konular olup gerek işveren gerekse de işçi tarafından da mutlaka incelenmesi gereken durumlardır. 

İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkı

İş sağlığı ve güvenliği hakkı, devlet tarafındaki temel niteliklerden kaynaklanan bir haktır. İş sağlığı ve güvenliği hakkı kapsamında işçiler işyerlerinin güvenlik ve sağlık koşullarına uygun hale getirilmesini işverenden talep etmektedir. Sağlıklı bir iş sürecinin olması açısından mutlaka iş sağlığı ve güvenliği hakkı da yerine getirilerek gerek işçi gerek işveren bu haklardan yararlanmalıdır. Bu noktada özellikle de işçileri/çalışanları iş sağlığı ve güvenliği hakkı için taleplerde bulunması da son derece doğal ve normaldir. Bu anlamda özellikle de işverenin mutlaka dikkat etmesi gereken aynı zamanda da işçilerinin sağlık ve güvenliklerini de kontrol altına almasını sağlaması gereken iş sağlığı ve güvenliğinin mutlak surette en iyi biçimde sağlanması gerekmektedir.

İşçilerin/çalışanların İş Güvenliğinin Korunması
İşçilerin/çalışanların bir işte çalışırken en temel haklarından biri de güvenliklerinin ve sağlıklarının kontrol altına alınmasıdır. İşçilerin iş güvenliğinin korunması da yine iş sağlığı ve güvenliği uzmanları tarafından ele alınacak yöntemler ile gerçekleştirilebilir. Bu anlamda işverenin de yetkileri elinde bulundurarak mutlaka iş sağlığı ve güvenlik ilkelerinden de yararlanması gerekmektedir. İş sağlığı ve güvenliğinin hukuksal boyutu da yine ele alınarak mutlaka işçilerin sağlık ve güvenlik kontrollerinin sağlanmasında yarar vardır. Herhangi bir olumsuzluk durumunda ise işverenin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülükleri değerlendirilerek gerekli yaptırımlar yapılır. Bu yaptırımlar ise genel olarak idari cezalar, tazminatlar ya da hapis cezaları gibi yaptırımlardır. Tüm bu süreç dikkate alındığında işçilerin mutlaka haklarını araması, korumak istemesi de oldukça doğaldır.

İş sağlığı ve güvenliğinin hukuksal boyutu işçiler/çalışanlar, işveren ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri tarafından da ele alınarak sürecin en iyi biçimde idame ettirilmesi de gerekmektedir.

İSG' e Göre İşyerlerinde Acil Durumlar ve Yükümlülükler
Hangi sektörde olursa olsun her işyerinde bir takım acil durumlar yaşanabilmektedir. İşverenin bu konularda belirli yükümlülükleri bulunmakta, bir taraftan işyerini düşünürken diğer taraftan ise çalışanların sağlığını kesinlikle ihmal etmemelidir. Daha fazla '' İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) '' içeriği için hemen üniversitemiz iş sağlığı ve güvenliği koordinatörlüğü web sitesini ziyaret etmelisiniz. Hazırladığımız içeriklerde İş Sağlığı ve Güvenliği alanında güncel gelişmeleri takip edebilir ve sorularınıza çözüm bulabilirsiniz!
Bu nedenle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda, işyerlerindeki acil durum hallerinde işverenlerin ne gibi yükümlülükleri olduğuna yer verilmiştir. İşyerlerinde belli birimlerde veya geneli tehlikeye atacak şekilde oluşabilecek herhangi bir yangın, patlama, KBRN riskler ve doğal afet gibi durumlarda çalışanların tahliyesini gerektirecek veya yaralılara ilk etapta yapılacak ilk yardımı kapsayan bütün durumlar acil durumlar olarak belirtilmektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa Göre İşyerlerindeki Acil Durum Halleri ve İşveren Yükümlülükleri
6331 sayılı İSG Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanununa Göre İşyerlerindeki Acil durum Halleri ve İşveren Yükümlülükleri
İş sağlığı ve güvenliği çalışmaları kapsamında temel yapılan işlem önleme ve yatırımlar ile çalışanları koruma tam anlamıyla yerine getirilse bile; bazen hesapta olmayan şeylerden ötürü acil durumlar yaşanabilmektedir. Çevrede başlayan bir yangının iş yerine sıçraması veya doğal afetler gibi elde olmayan nedenlerden ötürü kaynaklanan acil durumlarda neler yapılacağı ile ilgili kesinlikle önceden bir planlama yapılmalıdır. Özellikle bu konuda işverenin iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ile birlikte herhangi bir acil durumda neler yapılacağı ile ilgili planlama yapması gibi bir yükümlülüğü bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi herhangi bir durumda kimlerin hangi görevleri üstleneceği, hangi araç ve gereçleri kullanacağı, korumanın, ilk yardımın ve tahliyenin nasıl yapılacağı ile ilgili bir ön hazırlık olmasıdır. Bu da profesyonel bir süreç olduğu için iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tarafından belirli eğitimlerin verilmesi, değerlendirmelerinin yapılması ve acil durum eylem planlarının oluşturulmasıyla gerçekleştirilmektedir, Çalışanların kullanacağı ekipmanlardan, çalışma ortamının düzenlenmesine ve tehlikelerin önceden öngörülmesine kadar bir dizi önleyici etkinlik yapılmalıdır.
İşyerlerindeki Acil Durumlar
İşverenin işyerindeki acil durumlarda yükümlülüklerinden başlıcası kesinlikle çalışanların sağlıklarını tehlikeye atmayacak önlemleri almasıdır. Faaliyet gösterilen birime göre hangi acil durumların ortaya çıkabileceği ve bunlardan nasıl korunabileceği ile ilgili önleyici tedbirlerin alınması çok önemlidir. Meydana gelebilecek çeşitli acil durumlarla ilgili önceden ölçümlerin yapılması ve bunların bir değerlendirmeye tabi tutularak acil durum planlarının hazırlanması, işverenin yükümlülükleri arasındadır. Bunun için her türlü acil duruma karşı iş yerinin mesafesi, büyüklüğü ve çalışanların sayısı, birimlerin yerleşim şekline göre tüm önlemler tüm detaylar dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
İlk yardım gerektiren ve sağlık müdahalesi isteyen durumlarda söz konusu personelden yeterli seviyede görevlendirme yapılması ve dışarıdan bir sağlık desteğinin alınması da işverenin yükümlülükleri arasındadır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa Göre İşyerlerindeki Acil durum Halleri ve İşveren Yükümlülükleri
İşyerlerinde Acil Durumlarda Dikkat Edilecek Hususlar
Çok ciddi hayatı tehlikelerin oluşması durumunda çalışanların iş yerini çok hızlı bir şekilde terk etmeleri ve güvenli bir bölgeye gidebilmeleri için ilgili talimatları vermek de işverenin yükümlülükleri arasındadır. Tehlikeli durumun devam etmesi durumunda çalışanların iş yerine girmemesini sağlamak yine işverenin görevleri arasındadır. İşyerindeki acil durumlarda çalışanların hızlı bir şekilde iş yerini terk etmeleri; varsa yaralılara ilk yardım müdahalesinin yapılması için ilgili önlemlerin alınması gerekir.
İşyerinin güvenliğini sağlamak için önceden alınan tedbirlerin uygulanmaya konulması gibi süreçler işverenin kontrolü altında gerçekleşmektedir. İş güvenliği uzmanının yönlendirmesi ve rehberliği ile işverenin tüm tedbirleri zamanında alması gibi bir sorumluluğu bulunmaktadır. Olası acil durumlarda ivedi şekilde sağlık önlemlerinin alınması ve ilgili birimler ile müdürlüklere bilgi verilmesi, işleyiş açısından önemlidir.
Yerel yönetimlerin bilgilendirilmesi, İl Afet Müdürlüğü ile iletişime geçilmesi ve uygun bir krokinin teslim edilmesi müdahale ve kurtarma çalışmalarında kullanışlı olmaktadır. İşverenin tüm yükümlülükleri konusunda 6331 Sayılı İş Güvenliği Kanununu başucu kitabı yapması ve ilgili hükümleri uygulaması hayati önem taşımaktadır.